Bel Ağrısı Hastalarında Postür ve Ağrı Arasındaki İlişkilerin Belirlenmesi

Postür, dış kuvvetlere karşı stabiliteyi koruyan refleksler, davranışlar ve kas aktivitesinin dinamik bir etkileşimidir. Hamstringler (arka bacak kasları) ve sırt kasları gibi temel postür kasları, yerçekiminin bizi öne çekmesini önler. Klinik olarak gözlemlenen postürler arasında lordotik, swayback, düz sırt ve anterior pelvik tilt bulunur. Ancak, postürü kas-iskelet ağrısının nedeni olarak görmek çoğu zaman güçlü kanıtlara dayanmaz.

İyi veya kötü postür için kesin bir tanım yoktur ve tek bir doğru postür bulunmamaktadır. Bel ağrısının en yaygın türü, belirli bir klinik patolojiye dayanmayan “spesifik olmayan bel ağrısıdır” ve süresine göre akut, subakut ve kronik olarak sınıflandırılır. Bel ağrısının başlıca risk faktörleri yaş, sedanter yaşam tarzı, anksiyete ve uyku düzenidir. Bu araştırmanın temel amacı, postür ve ağrı arasındaki kesin ilişkiyi belirlemektir.

Soru 1: Bel ağrısı ve Postür arasında kesin bir ilişki bulunmakta mıdır?

Yapılan araştırmalar, bel ağrısının yalnızca postüre bağlı olmadığını; egzersiz, stres ve iş tatmini gibi birçok faktörle ilişkili olduğunu göstermektedir. Postür ve bel ağrısı arasındaki ilişkiyi inceleyen geniş kapsamlı çalışmalar, kesin bir bağlantı kurmanın zor olduğunu ortaya koymuştur.

Soru 2: Anterior pelvik tilt (bel çukurunun artması) ve bel ağrısı arasında ilişki bulunmakta mıdır?

Anterior pelvik tilt birçok insanda görülse de, bu durumun bel ağrısı ile doğrudan bağlantısı kesin değildir. Yapılan araştırmalara göre, pelvik asimetri ve bel ağrısı arasında olası bir ilişki olsa da bu bağın zayıf olduğu düşünülmektedir. Ayrıca, anterior pelvik tilt açısından bel ağrısı olan ve olmayan bireyler arasında önemli bir fark bulunmamıştır.

Soru 3: Gündelik oturma pozisyonu veya günlük yaşam hareketlerimiz ile ağrı arasında herhangi bir ilişki bulunmakta mıdır?

Belirli iş postürleri veya uzun süreli duruş alışkanlıklarının yüksek şiddetli bel ağrısına neden olduğu iddiası kanıtlanmamıştır. Araştırmalar, oturma, ayakta kalma veya fiziksel aktiviteler gibi faktörlerin bel ağrısıyla doğrudan ilişkili olmadığını göstermektedir. Bu bulgular, yaygın inanışın aksine, duruş alışkanlıklarının tek başına bel ağrısına yol açmadığını ortaya koymaktadır.

Soru 4: Bacak uzunlukları arasındaki fark ve ağrı arasında ilişki bulunmakta mıdır?

Çoğu insanın bacak uzunluklarında küçük farklılıklar olsa da, bu genellikle bel ağrısına neden olmaz. Araştırmalar, 5 mm’den büyük farkların bile bel ağrısıyla kesin bir bağlantısı olmadığını göstermektedir. Hatta, 5 cm’den fazla bacak uzunluğu farkı olan bireylerde bile bel ağrısının belirgin bir etkisi bulunmamıştır.

Doku adaptasyonu ve Stres

Dokular, artan yükler karşısında uyum sağlar ve spor salonunda yapılan antrenmanlar gibi aktivitelerle bu uyum sağlanır. Kötü postürün ağrıya yol açmasının nedeni, vücutta aşırı mekanik stres ve mikro hasar yaratmasıdır. Ancak, dokuların strese uyum sağlama kapasitesinin göz ardı edilmesi yaygındır.

Doku hasarı ve Ağrı

Kötü postür dokularda hasara yol açsa da, bu her zaman ağrıya neden olmaz. Araştırmalar, ağrı hissetmeyen kişilerin, dokularında önemli hasarlar olabileceğini göstermektedir. Ağrı, karmaşık bir olgudur ve doku hasarı sadece bir faktördür.

Her Bireyin Postürü Kendine Özgüdür

Kötü postür herkes için aynı anlamı taşımaz çünkü her bireyin yapısı farklıdır. Kemiklerin boyutu ve şekli, kişinin rahat hareket etmesini etkiler. Bu nedenle, postürü mükemmel bir modele dayandırarak düzeltmeler yapmaya çalışmak verimsizdir.

Sonuç

Postür ile ağrı arasındaki ilişki çok zayıftır ve kötü postür ağrıya yol açmaz. Ağrı kötü postüre neden olabilir, ancak postürün değiştirilmesi, ağrıyı hafifletmek için yardımcı olabilir. Sürekli dik durmak yerine hareket etmeye devam etmek ve doğru hizalama kullanmak daha etkili bir stratejidir.

Kaynak: Kripa, S., & Kaur, H. (2021). Identifying relations between posture and pain in lower back pain patients: a narrative review. Bulletin of Faculty of Physical Therapy, 26, 1-4.